ford focus rs


Ford Focus RS ismini 2002 yılında duyduk. İlk jenerasyon Ford Focus’un yol tutuş konusundaki namını daha da ileriye taşıyan Focus RS, o yıllarda 2.0 litrelik motorundan 217 hp güç ve 310 Nm tork üretiyordu. İkinci jenerasyon RS için ise tam 7 yıl beklemek zorunda kaldık. 2009’de tanıtılan ikinci jenerasyon, eskisine oranla çok daha güçlü bir motorla karşımıza çıktı. Yeni motor Volvo’dan alınan 5 silindirli motorun geliştirilmesiyle ortaya çıkarılmış.



Focus RS’in performans odaklı yapısı tasarımında da önemli değişikliklere neden olmuş.Daha fazla soğutma ihtiyacı duyan motor için, daha geniş havalandırma girişleri olan şişkin bir tampon tasarlanmış. Farların altındaki ve kaputun üzerindeki hava girişleri de aracın soğutulmasına yardımcı olması için düşünülmüş. RS logosu öndeki Ford ambleminin yanında, yan hava girişlerinin üzerinde ve bagaj kapağında kendini gösteriyor. Dışarıya doğru şişirilmiş dodikleriyle standart Focus’a oranla daha kaslı görünen RS’in arka tasarımında, ralli parkurlarından alınmış gibi görünen büyük spoyler dikkat çekiyor.



Neredeyse bir ralli aracı kadar sert olan süspansiyon sistemi nedeniyle yoldaki en ufak bozuklukları içeriye yansıtan araç ciddi anlamda konforsuz. Kimin umurunda ki! Recaro spor koltuklara oturup marşa bastığınızda her şeyi unutuyorsunuz. Motor sesi o kadar etkileyici ki bu sesin içeriye yansıma derecesini kontrol etmenize imkan tanıyan bir sistem bile düşünülmüş. Üç farklı modu olan direksiyonu sport moduna getirdiğinizde en ufak tepkilerinizi olduğu gibi yola yansıtıyor. Viraj kabiliyeti çok iyi olan aracın sınırları da oldukça yüksek. Ford RevoKnuckle adı verilen süspansiyon sistemi McPherson süspansiyon sisteminden farklı olarak iki ayrı parçadan oluşuyor. Biri yine süspansiyon koluna bağlı olan parçalardan diğeri direksiyon hattına bağlı. Bu sayede lastiğin ekseni ile direksiyonun ekseni arasındaki farkı azaltan sistem, yüksek tork nedeniyle azalan direksiyon hakimiyetini ortadan kaldırmaya yardımcı oluyor.


Focus RS’in heybetli Recaro koltuklarına oturduğunuzda çok tanıdık gelen iç mekanın birkaç ufak ayrıntı ile renklendirilmeye çalışıldığını göreceksiniz. İç mekanda kullanılan malzeme kalitesine, ergonomik detaylara bu testte hiç girmiyoruz, zira RS müşterilerinin bu detaylar hiç umurunda değil. Orta konsolun üzerine yerleştirilen turbo ve yağ basıncı göstergesi eğlenceli bir detay. RS logolu direksiyon simidi ele çok iyi oturuyor ve araçla aranızda sağlam bir bağ kurmanızı sağlıyor. Anahtarsız çalıştırma özelliğine sahip RS’in kalbine güç vermek için el freninin hemen solundaki Ford Power düğmesine basıyorsunuz. Bu tarz spor araçların birçoğunun aksine arkada yeterli diz mesafesi sunan RS’de 4 kişi sıkışmadan yolculuk yapmak mümkün.


Ford Focus RS’in motor kaputunun altında oldukça hırçın bir ünite yatıyor. Volvo’dan alınmış 5 silindirli 2.5 litrelik motor, İngiltere’deki Ford TeamRS mühendisleri tarafından geliştirilmiş. Yeni silindir başı contası, özel piston, piston kolu ve eksantrik milinin yanı sıra aracın emme ve egzoz manifoldu da tamamen yeni tasarlanmış. Borg Warner’ın en gelişmiş turbolarından birini kullanan RS motoru 6500 d/dk’dan 7050 d/dk’ya kadar tam 305 hp güç üretiyor. 2300-4500 d/dk aralığında 440 Nm tork üreten ünite 1,5 tonluk RS’i ok gibi ileriye fırlatıyor.


0’dan 100 km/s hıza ulaşmak için 5,9 saniyeye ihtiyaç duyan RS, maksimum 263 km/s hıza ulaşabiliyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

© copyright yeniarabalar2020.blogspot.com